AYŞE HALA : Ciğerci Ahmet’in vefatından sonra miras paylaşmak için kızı Ayşe'yi de davet ettiler.
Ayşe, miras için oğlu
Ali'yi gönderdi. Oğlu Ali’ye; " büyük dayından al, küçük dayına
ver." dedi.
İmamlı
Kozludere’den
gelerek Çukuroba mahallesine yerleştiler. Sonraları
aralarından ayrılma oldu. İçlerinden 1’i Ilgadın’ı,
ilerleyen yıllarda da Kötekli’yi yurt edindi.
Kötekli’ye
yerleşen İmam Hüseyin idi.
Daha
önce ismini zikrettiğim gibi, Ciğerci Ahmet’in 3 çocuğu vardı.
Bunlar:
1.
Kadı,
2.
Köse Mehmet,
3.
Ayşe.
İmam Hüseyin’e, Ciğerci Ahmet’ten kızı Ayşe’yi istediler. Ciğerci Ahmet’in koştuğu şartların hepsini taşıyan İmam Hüseyin Koca, Ayşe (babamın halası, dedemin kız kardeşi) ile evlendi.
Gelin,
K. Maraş’ın mahallesi olan Çukuroba’ya geldi.
Çünkü o yıllar Çukuroba’da ikamet ediyorlardı. Köyden gelen gelin, şehrin sıkıcı havasına dayanamadı, hastalandı. Çocukluğunun ve genç kızlığının geçtiği yer olan Ilgadın’a götürdüler. İyileşti. Şehre geldiğinde hastalanıyordu.
Köyün havası iyi geldiğinden, İmam Hüseyin önce Ilgadın’a, sonrada Kötekli’ye yerleşti.
İmam Hüseyin Koca aydın
biriydi. O zamanlarda lüks olan köstekli saat İmam
Koca’da vardı. Köylüler, ezan zamanı İmam Hüseyin Koca’dan öğrenirlerdi.
Oruç
aylarında, iftarı bekleyen köylüler İmam Hüseyin’in işaretini beklerlerdi. Çünkü iftar zamanını teneke çalma emri
vererek köylülere duyururdu. Sonraları bu güzel geleneği oğlu İmam Durdu uyguladı.
*
İmamlı, ekip biçmeyle
beraber dokumayla da uğraştı. Fakat dokuma ilgi alanlarıydı.
Yine
İmam Ahmet’in oğlu Hayri Temizel: Amcası İmam Durdu ile birlikte dokuma işini
yaptığını, ama bu mesleği
severek yaptığını, günde 3 top bez
dokuduğunu, yakın köylerdeki kişilerin müşterileri olduğunu zikretmektedir.
İmam Hüseyin’in torunu, İmam Ahmet’in oğlu, Hayri; 1958 yılında
Kore Savaşına giderken celb muamelesini Kayabaşı mahallesinden yaptırdığını ifade etmektedir.
İmam Hüseyin’nin 3 oğlu oldu.
Bunlar:
2.
İmam Durdu:
1964
yılının baharında Kötekli’de vefat etti. Babası İmam
Hüseyin gibi aydın biriydi. Manevi yönü yüksekti. Köylüleri toplar, onlara
karadavut ve siret okur, her konuda aydınlatırdı.
2.
İmam Ahmet:
Kardeşi İmam Ali ile aynı günde
vefat etti. Askerden dönüyordu. K. Maraş’ın merkez köyü Üngüt’e
geldiğinde ayağındaki yarası azdı. Orada
kaldı. Hasta olduğuna dair Kötekli’deki
kardeşi İmam Durdu’ya haber geldi.
Gece yola çıkıldı. Üngüt’e ulaştıklarında tan vakti idi.
Ama Kardeş İmam Ahmet ilk horoz ötümü
vefat etmişti. (İmam Ahmet’e ait bilgiyi oğlu Hayri’den aldım. Hayri, son cümlenin bitiminde epeyi
huzursuzdu. “Köye haber yollayacaklarına keşke Maraş’a doktora götürselerdi.” Diye hayıflandı. )
3.
İmam Ali : *
Akrabası,
zamanın patronlarından Ali Çavuş Hatay’a çeltik ekmişti. Hasat zamanı hesap işleri için onu çağırmıştı. Çeltik sonrası
Osmaniye’ye geldiklerinde gece idi. Tren garında gazla aydınlanan cılız bir ışık vardı. Ali Çavuş ve Üngüt’lü Memiş tren garının karşı tarafına geçtiler. O
arkadan geliyordu. İki vagon arasında ezildi.
*
İmam Durdu'nun Oğulları: a) Veysel, b) Salih.
Veysel’in
Oğulları: a) İmam, b) Durdu, c) Ali, d)
Ahmet.
Salih’in
Oğulları: a) Mehmet, b) Hut.
İmam Ahmet'in Oğulları: a) Hayri, b) Ali.
Hayri’nin
oğulları: a) Hüseyin, b) Ahmet, c) Ömer, d) Durdu,
e) Harun.
Ali’nin
oğulları: a) Ahmet, b) Mehmet, c) Üzeyir.
İmam Ali'nin Oğulları: a) Halil, b) Kemal, c) Ahmet.
Halil’in
sülbü yoktur.
Kemal’in
oğulları: a) Ali, b) Fahri, c) Mehmet, d) Hüseyin,
e) Seyfullah. Ahmet’in oğulları: a) Ali, b) Burak.
*
*
İmam Ali, kardeşi Ahmet ile aynı gün
vefat etti.
Kardeşi, horaz ötümü Ünğüt’te vefat etmişti. Güneş doğmuş dünyayı aydınlatmıştı. Kardeşinin vefat haberi İmam Ali’ye ulaşamadan kendi de akşam sonrası vefat etti.
İmam Ali, inanılmaz
derecede zeki idi. Kurtuluş Savaşı yıllarında 5 sene Mustafa Kemal’in emrinde çalıştı. Harf devriminden önce savaş
anılarını kalın bir kitapta topladı. Kitap bir türlü basılamadı. O, her iki
yazıyı da okur ve yazardı.
Zaman
geçmiş, Mustafa Kemal ölmüştü. İmam Ali’nin fikrinden
Ankara’ya gitmek, arkadaşlarını ziyaret etmek
geçti. Tanıdığı İnönü vardı. Maksadı, Yenicekale’nin Nahiye Müdürlüğünü elde etmekti. Ama ömrü kifayet etmedi.
Ölümünden
sonra, oğlu Halil kitabı, Kayışlı’da (Yenicekale) öğretmenlik yapan Hacı
Efendiye teslim etti.
Hacı
Efendi, sonraları K. Maraş İmam hatip lisesinde meslek dersleri öğretmeni iken kitap istendi. O da “benim kitapların arasında”
dedi. Ama ardına düşülmedi. Savaş anılarının olduğu kesin bu gerçek tarih
kitabında beş yıllık özel anıları ve
hayatı da olması ihtimal dahilinde.
YORUM:
Bu
gibi insanları kutlamak gerekir. Ülkenin kültürüne büyük katkısı olacağı inancondayım bu gibi araştırmaların.
----------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder